Retina Hakkında
Retina, göz küresinin arka duvarını bir duvar kağıdı gibi kaplayan ve görme hücrelerinden oluşan ağ tabakasıdır. Aynı zamanda retina kendi içerisinde 10 katmandan oluşmaktadır, Retina tabakası gözün en karmaşık ve en hassas noktasıdır. Retina ışığın görüntü olarak beynimize iletilmesini sağlar ve bu şekilde görmemiz mümkün olur. Eğer, gözünüzde aşağıdaki belirtilerden bir yada birden fazlası var ise mutlaka muayene olmanız gerekmektedir.
Retina Hastalığının Belirtileri
- ani veya yavaş görme kaybı
- kırık-eğri görme
- ışık çakmaları
- göz önünde uçuşan koyu cisimler (uçuşan sinekler)
- görüşün perdelenmesi
- gelip geçici ve kısa süreli görme kaybı
- görüş alanında karanlık bölgeler oluşması
Retina Hastalıkları Nelerdir?
- şeker ve hipertansiyon hastalığına bağlı kanamalar
- retina damar tıkanmaları
- retina dekolmanları / yırtıkları
- sarı nokta hastalığı
- doğumsal retina hastalıkları
- retina altında sıvı birikmesi, retina ödemi
- makula delikleri
- vitreoretinal yüzey bozuklukları
- retina tümörleri
RETİNA DEKOLMANI
Retina dekolmanı retinada oluşan yırtık veya delikler nedeniyle gelişir. Sıklıkla yüksek miyop hastalarında görülür. Orta yaş ve üzerinde daha çok olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilir. Bazı ailesel veya dejeneratif hastalıklarda ve enfeksiyonlarda da retina çevresinde yer yer incelme ve bozulmalar oluşabilir. Bu arada aynı sebeplerle vitreus jeli de homojenliğini kaybetmeye ve bozulmaya başlar, jel kıvamı değişir ve yavaş yavaş retinadan ayrılır. Bu ayrılmaya vitreus dekolmanı denir. Bu arada büzülen ve yer yer opaklaşan vitreus dokusu gözün içinde görme aksından geçtikçe kişi tarafından gözün önünde uçuşan sinekler veya sis perdesi olarak algılanır. Retina dekolmanı zaman kaybetmeden tedavi edilmezse, kısmi veya tam görme kaybına neden olabilir.
Retina hastalıkları tedavi edilmediği takdirde kalıcı körlükle sonuçlanabilmektedir. Işık çakması, sinek uçuşması, ani görme kaybı gibi belirtiler, retina dekolmanı gibi önemli bir göz hastalığının habercisi olabilir. Erken teşhis, detaylı muayene, zamanında ve en önemlisi doğru tedavi ile görme kaybına varabilecek sonuçları engellemek mümkündür.
Makula, (gözün görme merkezi) altındaki dokudan ayrılınca merkezi görme kaybolur. Uzun süreli dekolmanlarda göz içi dengeler bozulur ve göz küresi küçülmeye başlar. Göze gelen ani, şiddetli veya delici darbeler, dekolman sebebi olabilirler. Diyabet ve bazı dejeneratif hastalıklarda vitreusta retinayı çeken bantlar oluşarak traksiyona bağlı dekolmanlar gelişebilir. Dekolman nadiren de olsa bazı enfeksiyon, tümör veya özellikle hamilelikte ortaya çıkan tansiyon krizlerinde, gözde hiç yırtık olmadan da gelişebilir.
DİYABETİK RETİNOPATİ
Diyabet, insülin salınımı veya insülün etkisinin yetersizliği sonucu kan şekerinin artmasıyla kendini gösteren metabolik bir hastalıktır. Şeker hastalığına bağlı körlüğün en sık görülen nedeni “Diyabetik Retinopati”dir. Şeker hastalığına bağlı retina bozukluklarına diyabetik retinopati adı verilmektedir. Diyabet, gözün özellikle sinir tabakasını (retina veya ağ tabaka) ve bu tabakadaki kılcal damarları etkileyerek çalışmasını bozmakta, kanamalara, sıvı ve yağ birikimine neden olmakta ve görme kayıplarına yol açmaktadır. Şeker hastalarında; gençlerde ergenlik çağından itibaren, 30 yaşından sonra ortaya çıkan bireylerde ise teşhis konulduğunda mutlaka göz muayenesi yapılmalıdır. Şeker hastalarında retina normal ise yılda bir kez muayene yapılmalıdır. Retinopati başladığında ise takip süresi 3 - 4 aylık sürelere indirilebilir.
Diyabetik retinopatinin meydana gelmesinde rol oynayan risk faktörlerinin başında şeker hastalığının süresi gelmektedir. Özellikle diyabet tanısından itibaren 10 yıllık süreden sonra retinopati görülme sıklığı artmaktadır. Tip 1 veya insüline bağımlı genç diyabetiklerde ergenlik çağından sonra retinopati görülme sıklığı yaş ile ilgili olarak artmaktadır. Kan şekeri kontrolü önemli bir faktördür. Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, ani kan şekeri yükselmesi ve düşmesi, retinanın bozulmasını ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırmaktadır. Gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği (hiperlipidemi), böbrek hastalığı retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörlerdir.
MAKULA DEJENERASYONU (SARI NOKTA)
Sarı nokta (makula) dejenerasyonu hastalığı, merkezi görmeden sorumlu bir retina hastalığıdır. 55 yaşından sonra oldukça sık görülür ve ilerlemesi halinde görme kaybına yol açabilir. Yaşa bağlı sarı nokta hastalığının esas risk etkenleri, kişinin yaşı ve kalıtımsal özellikleridir. Diğer risk etkenleri ise hipertansiyon, sigara, beslenme şekli, lipid - kolesterol yüksekliği, güneş ışığına uzun süre maruz kalma ve şişmanlıktır. Yaşa bağlı ve kalıtımsal etkenleri ortadan kaldırmak mümkün değildir. Fakat diğer risk etkenleri kontrol edilebilir. Hipertansiyon varsa kontrol altına alınabilir. Sigara içiliyorsa bırakılması gerekir. Güneş için filtreli güneş gözlüğü takılması gerekir. Beslenmede ise Akdeniz diyeti önerilir. Tereyağı, kırmızı et ve kolesterol içeren yiyeceklerden uzak durulması önerilir.
Hastalığın Belirtileri, görme kaybı, cisimleri, çizgileri eğri veya kırık görme, göz önünde karartılar, görme kalitesinde bozulma, renk görmede bozukluklar
Sarı nokta hastalığın kuru ve yaş tip olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Kuru tip %90 oranında, yaş tipi ise %10 oranında görülür. Fakat görme kaybına yol açması yüzünden yaş tipte erken teşhis daha büyük önem taşır. Kuru tipe oranla daha hızlı ilerleyen hastalık, ani görme kaybı ile birlikte renkli görmenin ve kontrast hassasiyetinin bozulmasına, zamanla retina ve makulada oluşan yeni damarlarda kanama yapması sonucu körlüğe sebep olur.
Kuru ve yaş tip olmak üzere iki tipi olan sarı nokta hastalığında tedavinin başarısını etkileyen en önemli unsur; doktor tarafından yapılacak damlalı göz dibi muayenesi ve detaylı incelemeler sonucunda doğru hastaya doğru tedavinin tespitine dayanır. İlerleyen aşamalarda görme kaybına yol açması sebebiyle yaş tipte erken teşhis büyük önem taşır. Kuru tipte anti-oksidan A, C, E vitaminleri, lutein ve çinko gibi koruyucu tedaviler uygulanırken; yaş tipte ise göz içine iğne tedavisi, fotodinamik tedavi uygulanır. Sarı nokta hastalığının bazı evrelerinde (ilerlemiş kuru tip ve tedavi edilmiş yaş tiplerde) halk arasında sarı nokta merceği veya makrovizyon olarak adlandırılan göz içi özel mercek tedavisi uygulanır. Göz içine iğne tedavisi; damla ile uyuşturularak yapılır. Bu uygulama sırasında hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Fotodinamik tedavide; önce toplardamardan özel bileşimde bir ilaç verilerek, düşük şiddette bir lazer uygulanır. Göz içi mercek uygulaması; mercek (sarı nokta merceği veya makrovizyon), görüntüyü büyütüp teleskobik etki oluşturarak görüntünün odağını hastalanmış olan sarı noktanın dışında yönlendirir.
Erken teşhis ile başarı oranı yüksek tedavi için yılda 1 damlalı(detaylı) göz dibi muayenesi önemlidir. Ev ortamında Amsler Grid Testi ile kontrolü önerilir.